İki psikolog olan David Dunning ve Justin Kruger, 1999
yılının Aralık ayında yayımlanan Journal of Personality and Social
Psychology dergisinde, Charles Darwin'in şu sözüne atıfta bulunarak
kendi isimlerini verdikleri bir teori ortaya atmışlar;
"Ignorance more frequently begets confidence than does
knowledge"
Türkçesi; "cehalet, gerçek
bilginin aksine, kişinin kendine olan güvenini arttırır" 'dır.
Peki bunu nasıl test etmişler
derseniz, bir grup öğrenciyi alıp test yapmışlar ve demişler ki; cevapladığın
soruların yüzde kaçını doğru yaptığını düşünüyorsun?
Yüzdeleri normal sayısa çevirirsek
20 soru sorduklarını varsayalım;
18 ve üstü soruya doğru cevap veren
denekler ortalama 14 soruya doğru cevap verdiklerini düşünmüşler,
2 soru ve altına doğru cevap
verenler ise testin %60'ına yani en az 12 soruya doğru cevap verdiklerini
söylemişler.
Açıkça görüldüğü üzere burada bir
kendini değerlendirememe problemi var. Aslında bu konuyu çok güzel anlatan
bir atasözümüz var;
"Cahil cüretkar olur,
kendini alim sanır."
Bu teoriye göre kişi kendi
cehaletinin farkında değildir, bu nedenle kendi bilgisini, çok daha fazla
bilgiye sahip kişiden üstün sanar ve kendi bildiğinin yanlış veya eksik
olduğunu kabul etmesi çok zordur.
İtiraf etmek gerekirse ben de zaman
zaman bu tanıma uyan davranışlar sergilemiyor değilim, örnek vermek gerekirse
5. ve 6. dönem aldığım haberleşme ve alan derslerine geceler boyu çalıştıp fena
olmayan notlar almama rağmen yine aynı dönemler aldığım ekonomi ve
iş hukuku gibi bunların yanında çok kolay kalan derslerin konularını nasıl olsa
biliyorum havalarına girip, neredeyse hiç çalışmayarak aldığım daha kötü
notları düşündüğümde hala hayıflanırım.
Aslında bu işin diğer yönü bence
daha önemli bir sorun, bilen kişinin tevazu göstermesi ve
çekingenliği. Dunning ve Kruger, niteliksiz insanların bu kadar
kendilerine güvenmelerini, iş veya başka alanlarda yükselmelerini, nitelikli
insanların mütevaziliklerinden dolayı arka planda kalmaları nedeniyle meydanı
boş bulmalarından kaynaklandığını söylemişler. Zira nitelikli insanlar bu kadar
tevazu göstermese, belki bilgisiz insanlar hayatımızda bu kadar yer
edinmeyebilirdi.
Eminim benim gibi siz de
düşündüğünüzde aklınıza o kadar çok örnek geliyordur ki siyasetçisinden, tv
yıldızına, futbol yorumcusuna kadar bu sendromdan muzdarip ama haberi
olmayan, dünyanın gelmiş geçmiş en çok rastlanan hastalığı bile olabilir bu
sendrom.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder