10 Kasım 2011 Perşembe

dunning-kruger sendromu.

hangimiz biraz televizyon izlerken ''şu malın burada ne işi var yaaaa?!?!'' demiyor, hangimiz biraz ''bu sığır da buraya müdür olmuş ya, vay halimize..'' diye düşünmüyoruz.

şahsen ben sık sık bu tarz atarlı düşünceler içerisine giriyorum. eğer safa yatıp ''yoo, benim hiç huyum değildir.'' diyecekseniz sağ üst köşedeki çarpı işareti işinizi görecektir. yok eğer ''doğru dedin tosunum.'' diyecekseniz, birazdan anlatacaklarım sizin de ilginizi çekecektir.

bundan 10 yıl kadar önce, David Dunning ve Justin Kruger isimli psikologların kafasında; sizinkilere ve benimkilere benzer düşünceler belirmiş ve onlar, bizden farklı olarak bu konuyla ilgili bir inceleme yapmışlar. bu incelemelerinin sonucunda da ''cahil cesareti'' diye nitelediğimiz kavramın aslında bilimsel bir gerçek olduğu sonucuna varmışlar ve ortaya bir teori atmışlar: ''cehalet, gerçek bilginin aksine bireyin kendine olan güvenini arttırır''.

bu teorilerinin üzerine yaptıkları araştırmalarla elde ettikleri sonuçlar ise şöyledir:

- niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
- niteliksiz insanlar, var olan niteliklerini abartma eğilimindedirler.
- niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
- eğer nitelikleri belli bir eğitimle arttırılırsa, aynı niteliksiz insanlar; niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.

iki uzman, teorilerini denemek adına 45 kişilik bir öğrenci grubuna çeşitli sorulardan oluşan bir test uygulamışlar ve öğrencilerden ''testin sonucunda ne kadar başarılı olacaklarını tahmin etmelerini'' istemişler.

soruların %10 ve daha azına doğru cevap verenler, testin %60'ına doğru cevap verdiklerini ve hatta iyi günlerinde olsalar bunun %70e ulaşabileceğini söylemişler.

soruların en az %90'ına doğru cevap verenler ise doğru cevap sayılarının %70 civarında olduğunu söylemişler.

tüm bunların ışığında; ''yetersizlik + kendini bilmeme'' karışımının mesleki kariyer anlamında müthiş bir itici güç olduğu, buna karşın esas bilgi ve yeterliliğe sahip bireylerin fazla alçakgönüllü davranarak kendilerini her zaman geriye çektikleri sonucuna varılmış.

bu ilginç araştırmayı okuduktan sonra ''ben çok bilgili ve alçakgönüllüyüm(huh)'' tribine girmek yerine söz konusu ''sendromun'' hayatımızın her alanında var olduğunu, yalnızca kariyer anlamında değil sosyal hayatımızda da bu sendromdan müzdarip olduğumuzu fark ettim. 

umarım ''yeterli bilgi ve donanıma'' sahip güzel abilerim titreyerek kendilerine gelirler ve her alanda meydanı boş bulan ''kifayetsiz muhterislere'' kapıyı gösterirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder